Merhaba.! Hoşgeldiniz..
Something you might want to know about us.
Don't be hesitated to contact us if you have something to say.

"Çocuğunuza GTA Alıyorsanız Kötü Bir Ebeveynsiniz"

| 0 yorum | 22 Mayıs 2010 Cumartesi
|

Ülkemizde Rockstar ve popüler oyunları olan GTA çok biliniyor. Özellikle genç kesim tarafından... Aslında bildiğiniz üzere, Rockstar'ın yaptığı oyunların %99'u yetişkinlere yönelik oluyor. Peki neden köşe başındaki her internet kafede bu ufak çocukların GTA oynamasına izin veriliyor? Nedeni çok basit, hala ülkemizde oyunlar için "yaş sınırı" diye bir kavramın olmamasından... "Adı üzerinde oyun, herkes oynayabilir" öyle değil mi, ebeveynler...


Çok yanlış... İşte bizzat GTA'nın yaratıcısı Rockstar'dan ebeveynlere yönelik gelen açıklama şöyle oldu ;


"Eğer çocuğunuza, Grand Theft Auto veya Red Dead Redemption gibi bizim yaptığımız oyunlardan birini alıyorsanız, siz çok kötü bir 'ebeveynsiniz'."



Geliştirici ekipten Lazlow Jones'a ait olan bu açıklamayı bence özellikle Türkiye'de ki ebeveynlerin göz ardı etmemesinde fayda olacağını düşünüyorum. Lazlow'un demecinin uzun hali ise şöyle;

"Bizim oyunlarımız genç kesime göre değil. Eğer ebeveynseniz, ve çocuğunuza bizim oyunlarımızdan birini alıyorsanız bu çok kötü bir anne veya baba olduğunuz anlamına gelir. Biz oyunları yetişkinler için tasarlıyoruz, çünkü bizlerde yetişkinleriz. Dışarıda oynamak istemeyeceğimiz çocuklara yönelik bir sürü oyun var. Nasıl sizler, yetişkinlere yönelik, şiddet içerikli, küfürlü film ve dizilerden keyif alıyorsanız, biz de buna benzer bir şeyler üretmeye gayret gösteriyoruz."


Çocuklarına hiç düşünmeden GTA oynatanlar, bence yukarıyı bir kez daha okumanızda fayda var.



Bu arada Lazlow Jones'un bir yazar ve Rockstar'da çalışan bir ses sanatçısı olduğunu belirteyim. Grand Theft Auto oyunlarında kendisi DJ Lazlow olarak biliniyor.

The Secret World'den Yeni Bilgiler

| 0 yorum |
|

Funcom'dan Ragnar Tørnquist, The Secret World'ün merak edilen sorularını cevapladı. Soruları The Secret World'ün resmi forumlarındaki üyeler sordu.


Tornquist'e göre, The Secret World'ün her yerinde PvP yapılmayacak, PvP yapmamız için özel arenalar bulunacak. Tornquist fazla ayrıntıya girmezken, bu arenalarda iki ırkın savaşının olacağını söyledi.

Ayrıca Tornquist, oyunda ses çeşitliliğinin fazlaca bulunacağını söyledi. Her görev için farklı seslendirmenin yapılacağını açıkladı. Ek olarak oyunda, oyuncular arasında bir sesli konuşma sisteminin de oyuna ekleneceğini söyledi.


Bunların yanı sıra oyundaki binek sistemi de soruldu. Bu konu hakkında verilen cevap ise "Herhangi resmi bir duyuru yapmadık. Açıkcası bir dinazorun üzerinde gezinmek iyi olurdu. Herşey olabilir." oldu. Ayrıca Ragnar Tornquist, The Secret World'de geniş bir hikaye sisteminin bulunacağını, aksiyonun da unutulmadığını söyledi.

Star Wars: The Force Unleashed

| 0 yorum |
|









Star Wars: The Force Unleashed
KÜNYE
ÖNİNCELEME
GÖRÜNTÜ (32)

OYUN TÜRÜ
: Aksiyon
YAPIMCI
: Lucas Arts
DAĞITICI
: Lucas Arts
EDİTÖR
: holy damien
OYUNCU SAYISI
: Min: 1 Max: 4
ONLİNE DESTEĞİ
: VAR
RESMİ SİTESİ
: Tıklayın
ÇIKIŞ TARİHİ
: 19 Eylül 2008
: Belli Değil
: Belli Değil
: Belli Değil
: Belli Değil
: Belli Değil
: Belli Değil

Star Wars oyunları, oyun sektöründe başlı başına bir tür haline gelmiş bir fenomendir, her türden her dönemden ve tarzdan oyunları yirmi yılı aşkın bir süredir görüp oynuyoruz. Ancak son zamanlarda SW oyunlarının ibresi çoğunlukla PC’ye yönelikti. BioWare’in KOTOR serisi ve Raven’ın Jedi Knight serisi, diğer strateji oyunları derken PC oyuncuları Star Wars eksikliği hiç hissetmedi, ama konsol oyuncuları Lucas tarafından bir miktar göz ardı ediliyordu. Doğrusu şöyle adam akıllı bir aksiyon tabanlı SW oyunu konsollara çıkmayalı epey olmuştu. Lucas Arts, yeni oyunu Star Wars: The Force Unleashed ile bunu değiştirmeyi umuyor, sadece hikayesi ile değil aynı zamanda teknolojisi ile de iddialı bir oyun. Dijital Moleküler Madde ve naturalmotion’ın Euphoria motoru ile oyun bir ton güzel kartı elinde tutuyor.

Peki işe yaramış mı? Hakkını veriyor mu? Hem evet hem de hayır. Hakkını vererek tamamladığı birçok şey var oyunun, özellikle de oyunculara eşi benzeri görülmemiş şekilde verdiği Force kullanma tekniği ile, böylece önceki oyunları 654 kere oynamış olsanız bile dünya üzerindeki tüm Star Wars fanları gibi tadacağınız yeni bir deneyim var burada oynamaya değer kılan bu yapımı, ancak bununla birlikte kolay kolay göz ardı edilemeyecek bazı yanlış adımlar da bulunuyor oyun için atılmış.



Oyunun hikayesi Episode III ve IV arasında bir yerlerde geçiyor (yani yeni ve eski üçlemenin tam ortasında) ama dikkatli bakıldığında kronolojik olarak A New Hope’dan çok Revenge of the Sith’e yakın duruyor. Her ne kadar dışarıdan bakıldığında Star Wars gibi engin ve deniş bir evrende önceden yapılmış ve yazılmış olayların ortasına, arasına, orasına burasına ek konular, olaylar ve yapımlar yerleştirmek kolaymış gibi gözükse de Star Wars’ın çekirdeğindeki karakter, taraf ve olay sayısı aslında iki elin parmakları ile sayılabilir olduğundan temelleri sarsmadan, absürd gözükmeden ve hatta hikaye ile içeriği geliştirecek şekilde sonradan eklemeler yapmak yetenek gerektiren bir iş. Oyunun hikayesini ve sonucunu sizlere şak diye söylemeyeceğim, çünkü Star Wars fanları bu konuda oldukça hassas olabiliyor, bunu yapmadan da zamanlamanın sebebini doğru dürüst açıklayamam. Sadece şunu söyleyeyim, oyunun konusu iki üçlemeyi birbirine bağlama ve olayları bugünkü haline taşıma konusunda (yani son film olan ilk üçlemenin sonundan ilk film olan ilk üçlemenin başına) oldukça başarılı. Hikayeyi yaratan ekibi tebrik etmek gerekiyor böylesi bir destanı uzatmakla kalmayıp üstüne bir de var olan içeriği geliştirdikleri için. Yine de Star Wars için imkansız bir şey değil bana göre ama aynı şeyleri tekrarlayan veya sadece adı SW olup da filmler ile alakası olmayan oyunların yanında başarılı kalıyor.



The Force Unleashed, Lucas Arts’ın The Force Unleashed çoklu ortam projesinin oyun ayağını oluşturuyor. TFU projesinin diğer ayaklarında Dark Horse Comics, Lego, Hasbro ve Del Rey Books gibi firmalar yer alıyor. Projenin genelinin amacı ve konusu iki üçleme arasında köprü görevi oluşturmak, bununla birlikte ise oyunda da ana karakter olan Sith Lord Darth Vader’ın gizli çırağı (onca yıldır nasıl gizli kalabildiyse artık) olan Starkiller SW fanlarının hizmetine sunuluyor. Oyunun geliştirme ve yapım aşaması dört yıl sürmüş Lucas’ın dediğine göre, neden çok sık oyun çıkmadığı buradan anlaşılıyor. Bu inceleme X360 sürümü baz alınarak hazırlandı ancak oyun hemen hemen tüm platformlarda mevcut (PC dışında, ve sormayın PC’ye çıkmayacak), PS2, PS3, Wii, X360, iPhone, N-Gage 2.Nesil, Nintendo DS, PSP ve Java kullanan mobil cihazlar oyunu oynayabileceğiniz platformlar. Oyun teknolojik açıdan birden fazla yapıyı kullanıyor, Lucas’ın kendi geliştirdiği Ronin oyun motoru, Havok’tan vücut fizik motoru, dinamik yok edilebilir çevre için Pixelux’un DMM motoru (Digital Molecular Matter) ve yapay zeka için naturalmotion’un Euphoria motoru. Oyunun Wii sürümü yukarıda sayılan üçüncü parti motorları destekleyemediği için sadece kendi fizik motoru ile işliyor. Wii’nin ışık ve gölgeleri PS2 sürümünden daha iyi kalıyor. PSP sürümü ise PS2 olanın daha az detaylı olanı. Lucas bu oyun için Industrial Light & Magic firması ile ortak çalışarak sinema kalitesinde efektler ve karakter modellemeleri için oldukça uğraş verdiğini belirtiyor. Oyunun 90 dakika uzunluğundaki müzikleri hem John Williams tarafından yaratılan film müziklerini hem de The Force Unleashed için özel olarak oluşturulan beste ve düzenlemeleri içeriyor, tüm ses ve müzikler Skywalker Senfoni Orkestrası tarafından Lucas’ın kendi stüdyosunda kaydedilmiş.



Oyun, adı ile müstesna olarak oyuncularına “Gücü Özgür Bırakma” konsepti etrafında inşa edilmiş. Bu oyunda görülen Force kavramı, daha önce hiçbir oyunda karşımıza çıkmayan cinsten, yeni Force türleri yok, hepimizin bildiği ve sevdiği klasik güçler var ama etkinlikleri, etkileri ve kullanımındaki stili diğer oyunların çok üstünde. Mesela Force Push, yani itekleme, karşınızdaki bir Stormtrooper’ı Force Push kullanarak itelediğinizde olduğu yerde düşüp kalmıyor, adeta uçuyor, Cüneyt Arkın usulü. Düşmanlarınızı, askerleri yani, Force Grip kullanarak kaldırıp gelmekte olan bir TIE Fighter uçuş kanadının önüne atabilirsiniz, ışın kılıcı ile birilerini bir güzel bıçaklayabilirisiniz uzaktan fırlatarak, üstelik bunu yaparken kılıç elektrik şoku yükleniyor, ne kadar hoş değil mi? En klasik hareketlerden birisini yaparken dikkatimi çeken ise fizik motorunun kuvveti idi, Force Repulse’ı bilirsiniz, önünüzde duran obje ve şahısları uzaklaştırıp dağıtmak için kullanılır, en eğlenceli kullanımı bir asma köprü veya uçurum kenarında duranlar üzerinde gerçekleşir. Köprü üzerinde duran bir grup askere bunu yaptığımda sadece askerler etkilenmedi bundan, köprünün kendisi bile darbenin etkisi ile bir miktar sallandı.

Oyunun başlamasının ardından ilk defa Vader’in gizli çırağının kontrolünü elinize aldığınızda kendisi hâlihazırda Force Push ve Force Grip alanlarında epey uzmanlaşmış olarak geliyor. Oyunun sonlarına doğru ise gücünün doruklarına çıkıyor. TFU (The Force Unleashed) diğer oyunlardan farklı olarak Force’un en kuvvetli olduğu oyun, diğer bir deyişle bu oyundaki Force seviyesi ve etkisi ile önceki oyunlarda bir uzay gemisini çekip atmak mümkün neredeyse. Çırağımız kılıcından çok Güc’e kasmış anlaşılan. Bir yerden sonra Stormtrooper dövmek oyunda inanılmaz kolay hale geliyor, başlarda birkaç ışın kılıcı darbesi ile ölenler karakter güçlendikçe tek bir hamle ile yerle yeksan oluyor. Force ise çok daha hızlı doluyor ve ardı ardına kullanmak daha da imkânlı hale geliyor. Bu oyun rol yapma ile, diyaloglar ve bulmacalar ile ilgilenmiyor, bu oyunun amacı size harika ve dehşet bir aksiyon yaşatmak, gerçek bir Jedi/Sith gibi hissetmenizi sağlamak. Öyle ki sadece birkaç saniye içinde kenarda duran askere Force Push yaparak uçurumu göstermek, yanında durana güzel bir elektroşok vermek, üçüncü askeri kılıçla fileto yaptıktan sonra hepsinin cesedini bir hamle ile kenara atmak Force Repulse kullanarak gayet mümkün ve inanılmaz eğlenceli.



Bu kadar güçlü hale gelmenizi sağlayan ise oyunun içinde yer alan seviye atlama sisteminin ta kendisi çoğunlukla. Kestiğiniz (ya da biçtiğiniz veya kızarttığınız vs) her şahıs için deneyim puanı kazanıyorsunuz, yeteri kadar kazandıktan sonra bir seviye atlıyorsunuz. Her seviye atladığınızda üç alanın her birinde harcayabileceğiniz birer adet yükseltme puanı alıyorsunuz, Force güçleri, combo saldırılar ve “genel” olarak adlandırılmış can, savunma yetenekleri vs gibi şeyleri kapsayan alanlar oluyor bunlar da. Oyun içerisinde her bölümde bir miktar Jedi Holocron bulunuyor (Jedi’ların veri depolama ve taşıma için kullandıkları küpler), bunları bulmayı başarırsanız tatmin edici miktarda deneyim puanı kazanıyorsunuz, bazı Holocron’lar ise daha önemli olduklarından bulduğunuzda sizi yormuyor ve doğrudan yeteneklerinizi yükseltmek için kullanabileceğiniz bir puan veriyor.

Aksiyon oyunu olarak gösteriliyor olsa da The Force Unleashed klasik Star Wars öğelerinden birisi olan karakter özelleştirmesi içeriyor, yani kazandığınız deneyim puanları ve atladığınız seviyeler sonucu gelen puanları harcarken karakterinizin ve sizin oyun tarzınıza göre düzenleyebiliyorsunuz yeteneklerinizi. İsterseniz daha pasif bir tavır takınarak daha az hasar almayı ve daha çabuk iyileşmeyi sağlayacak şekilde Force ve yeteneklerinizi ayarlayın, isterseniz Force güçleri ve kılıç kullanma yeteneklerinize abanarak gözü kara bir ölüm makinesi olun. Force kullanmanın gerektirdiği güç miktarını düşürüp, güç deponuzun daha hızlı dolmasını sağlayabilirsiniz gerekli yerlere harcayarak puanları. Bu sistemi özellikle Jedi Knight serisinden hatırlayacaksınız, ve bence oyuncuya böylesi özgürlükler tanıyan oyunlar hep sevilmeli, saygı gösterilmelidir. İşin tek kötü tarafı nedense puanları harcamak için çıkan geliştirme ekranının açılması biraz uzun sürüyor, konsolların hafıza kısıtlamasından olsa gerek deyip fazla kurcalamıyorum.



Oyunun Force güçleri ve onları kullanması çok eğlenceli olsa da genel olarak bakıldığında, oyunun hedefleme sistemi bazen gıcıklık yapabiliyor ya da tam olarak istediğiniz sonucu vermiyor özellikle de Force Grip kullanırken. Oyunda kullanılabilecek tonlarca şey var, nesneler, insanlar, kutular, bitkiler, hurdalar ama doğru olanı kaldırıp atmak biraz sıkıntılı olabiliyor. Oyun hangisine bakıyorsanız o noktadaki nesneyi hedef olarak algılayıp gücü kullanmayı deniyor, ama bunu kendi mantığı ile yapıyor ve kimi zaman insan zihninden farklı çalışabiliyor yapay zeka. Pek kalabalık olmayan bir zeminde tek tük duran nesneleri kaldırmak zor olmuyor elbette ama yerde bir sürü şey varsa veya hedeflemek istediğiniz kişi sizden daha yüksek veya alçak bir yerde durmaktaysa pek sağlıklı olmuyor Force Grip. Özellikle de hangar gibi bir yerdeyseniz ve etrafınızda onlarca düşman varken ve tam üzerinizde dolanmakta olan jetpack’li bir stormtrooper varken onu hedef almak ve size ateş etmesini engellemek problem teşkil edebiliyor.

The Force Unleashed, Lucas Arts’ın son teknolojilerini sergilemesi adına bir vitrin ürünü halinde aynı zamanda, Digital Molecular Matter ve Euphoria motorları ile nesnelere gerçek dünyadaymış gibi kaplama ve hareket ile tepki değerleri verilmiş. Misal, ince bir tahta parçası normalde olabileceği ağırlığa ve dayanıklılığa sahip inceliğine ve boyuna göre ve gerekli güç uygulandığından eğilip bükülebiliyor, gerçek bir tahta plak gibi kırılıp parçalanabiliyor. Euphoria ise yapay zekaya benlik ve bireysel refleks ile duyarlılık sağlıyor, havaya kaldırdığınızda bir şeylere tutunmaya çalışıyorlar veya düştüklerinde yahut altlarındaki zemin sallandığında tutunup dengede kalmaya çalışıyorlar.



Bu iki teknolojinin temel işlevselliği gayet iyi işliyor ancak her ikisi de oyunun bağlamı dâhilinde söz verilenlere ve nihai etkiye, zirveye ulaşmada pek başarılı olamıyor. Euphroia motoru söylenildiği gibi çalışıyor ancak gördükleriniz çoğunlukla düşmanların “ragdoll” efekti ile ölerek düşmeleri oluyor. Bunda pek fazla yeni bir şey yok doğrusu, göze hoş geliyor doğru ama GTA IV’de tadına vardığımız tarzda geniş ve yaygın, tümleşik bir teknoloji yok.

DMM teknolojisi ise oldukça yeni olduğundan tam olarak kullanılamamış olsa gerek, daha doğrusu oyunun tüm fiziki çevresine ve objelerine kullanması fazla sistem kaynağı istiyor olacak ki yapımcılar ufak tefek hileler ile mümkün mertebe tasarruf etmeye çalışmışlar. Hikayeye bağlı olarak yolunuzun üzerinde olan kapılar, nesneler bükülebiliyor, bir kısmı kırılıyor, bir kısmı ise büküldüğü ile kalıyor. Ağaçları eğip yamultabiliyorsunuz ama hepsini kesip kırmak mümkün değil. Bazı uzak objelerde teknoloji hiçten kullanılmamış. Yerlere dağılmış kutular vs standart, düz Havok kullanıyor. Karşınıza çıkan efektlerin büyük bir kısmı ise önceden yazılıp tasarlanmış tepkiler. Herhalde teknoloji geliştikçe ileride daha efektif ve tam kapasitesinde kullanılacak bu teknoloji.

Oyunda karşınıza çıkacak düşmanlara bir bakalım. Açıkçası düşmanların önceki SW oyunlarından pek farkını tadamadım, boss’lar dahil olmak üzere. Düşmanın gücü ve boyutu arttıkça dövüşlerin sıkıcılığı da artıyor göreceli olarak. Çünkü bir yandan üzerilerinde kullanabileceğiniz güç ve teknikler sınırlı olduğu için bir yandan da çok farklı saldırı türlerinin ve çevre ile etkileşimin olmadığı için aksiyon oyunundan çok Street Fighter oluyor aynı hareket ve kombinasyonlarla saldırmak ardı ardına. Başlarda ilgi çekici ve zorlayıcı olabiliyor ama ilerledikçe ve ezberledikçe can sıkıcı olabiliyor. Bilhassa AT-ST parçalarken arcade oyunu tadı alıyorsunuz. Boss dövüşleri de bir SW oyunu için fazla yüzeysel. Büyük bir çoğunluğu normal saldırı hareketleri ile ölmüyor, GoW ve PoP boss’ları gibi farklı kombine saldırılar ve ufak tefek hinlikler uygulayarak baş ediyorsunuz ancak bu düzeni görüp uygulamak çok zorlayıcı değil, bu yüzden de boss dövüşleri de monotonlaşıyor. Bunun yerine daha çok fırsat kollama ve düz dövüş konsaymış son iki-üç karşılaşmada olduğu gibi daha anlamlı olurmuş. SW oynayacaksam o ışın kılıcının bol bol ses ve kıvılcım çıkartmasını görmek istiyorumdur. Gerçek bir güç müridi gibi düello edip, gerektiğinde savunup doğru anı kollayarak saldırmak istiyorumdur, ne olursa olsun kendim halletmek istiyorumdur, oyunun verdiği ipuçlarını takip edip gösterdiği tuşlara basmayı değil.



Düşmanların savaş etiği, ahlakı konusunda pek bir eğitimleri yok, haliyle düştüğünüzde hiç çekinmeden size saldırıyorlar, kimi zaman kalabalık bir grup sizi çembere alıp aralarında tepeliyor, köşeye sıkıştırıyor, düştükten sonra tam kalkacakken tekrar indiriyorlar. Hakkını vermek lazım, Jedi Knight serisi ile karşılaştırıldığında düşmanlar kök söktürüyor.

İlginçtir ki böylesi gelişkin bir oyunda öldürmesi en zevkli düşmanlar en basit ve güçsüz olanları, yani tertip stormtrooper’lar. Oyunun temelinde aşırı güçlü Force kabiliyetiniz ve bunu yoğun bir şekilde kullanmanızın yattığını baştan söylemiştim, bu durumda gücünüzü en yüksek kuvvette uygulayabileceğiniz kobaylar da stormtrooper’lardan başkası değiller. Öldürmek için bir çok seçeneğiniz var ve çok da kolay ölüyorlar, hayalgücünüzü geliştirmek için idealler. Fazla bir karşı koyma da yapmadıkları için Force deneyleriniz için kullanışlı oluyorlar. Bir tane güçlü düşman ile savaşmaktansa onlarca zayıf düşman ile savaşmak çok daha zevkli oluyor zorluk derecesi göreceli olarak aynı olsa bile.

Oyunda savaş dışında da yapabileceğiniz, hatta yapmak zorunda olduğunuz şeyler var, bunların en başında ise bulmacalar geliyor. Bir çoğu deneme-yanılma yöntemi ile sadece zaman ve bir iki save harcayarak çözülen cinsten ve Force kullanımı ile hallediliyorlar, tek yapmanız gereken bir şey mi fırlatılacak, yoksa çekilecek mi, yeri mi değişecek onu çözmek. Çözmeniz için kullanmanız gereken şeyler mavi mavi yandığı için tek yapmanız gereken doğru yere bakmak. Bulmacalar arasından en zekice ve uğraştırıcı olacak şekilde yapılmış olanları da ilginçtir oyunun genel ilerleyişine bir fayda sağlamıyor ve gizli bölümlere erişmenize yardımcı oluyor.



Son olarak söyleyeceklerim şöyle oluyor bu oyun hakkında; Star Wars: The Force Unleashed, son zamanlarda özellikle de konsollarda sesi soluğu çıkmayan Star Wars’un adını duyurmak adına cengaverce atılmış bir adım ve kısmen de başarılı bir yapım. Kullanılan teknolojiler teoride ağzımızdan bir miktar sıvı akıtsa da çoğu oldukça yeni ve zamanının önünde olduğu için henüz kağıt üzerinde vaat ettiği faydaları ve etkileri gösteremiyor. Konsollar sabit sisteme sabit olduğu için de ölü bir yatırım izlemini veriyor ama ileride çıkacak oyunlar için bir mihenk taşı olacağını ve bir basamak işlevi göreceğini umuyorum. Star Wars oyunları hakkında şahsi bir görüşüm var ve o da Lucas’ın bir süre ara vermesi gerektiği. Bakın BioWare KOTOR ile ne güzel şeyler yaptı. Bence Lucas çalışanları artık gerçekten sıkılmış SW oyunu yapmaktan veya yaratıcılıkları tükenmiş. Ne kadar zorlasalar da her oyun birbirine benziyor. Hep aynı soğuk, standart detaylı ve göze çarpmayan bölüm ve çevre tasarımları gerçekten SW’yi bitirecek bu gidişle. Bunlar dışında sıkıcı savaşları saymazsak Force olayı çok iyi olmuş oyunda ama tek başına kurtaramıyor, ya da unutturamıyor diğerlerini. Tamam Force kombinasyonları kullanarak savaşmayı hepimiz severiz ama oyuna heyecan katmak için daha temel şeyler kullanmak gerekir. Mükemmel değil, ama bir Star Wars fanı için oynama değeri taşıyor kesinlikle, hikaye olarak da alternatif SW konularına sevenler kesinlikle lezzetli bulacaklardır. Zaten bu fanlar da olması Lucas çoktan batmıştı ya, neyse. İyi oyunlar.

Prince of Persia: The Forgotten Sands [İlk Bakış]

| 0 yorum |
|



Bundan tam beş yıl önce, The Two Thrones ile yollarımızın ayrıldığı Prince, yaklaşık birkaç hafta sonra geri dönecek ve 2008'deki faciayı ciddi anlamda unutturacak. Kiminiz sevdi, biliyorum ama 2008 yılında piyasaya çıkan Prince of Persia'daki Prince, bizim bildiğimiz, tanıdığımız Prince'ten çok uzak bir tipti, adeta bir Amerikan komedi filmi karakterinden farksızdı. Şimdiyse serinin zirve yaptığı 2003 - 2005 yılları arasındaki üçlemenin ara dönem bir üyesi hazırlanıyor ve "gerçek" Prince geliyor. Oyunun hikayesiyse The Sands of Time ile Warrior Within arasında geçiyor.

Elimizdeki test versiyonunda karşımıza çıkan Prince, 2008 yılındakine göre çok daha karizmatik ve serinin temasını çok daha iyi yansıtan bir karaktere sahip. Direkt olarak aksiyonla başlayan ilk bölümde hem düşmanları nasıl alt edebileceğimizi, hem de Prince'in akrobatik yeteneklerini nasıl kullanabileceğimizi öğreniyoruz. Düşmanlarla olan dövüş sahnelerinde Kare / X tuşuna basarak direkt kılıç sallamak en basit seçenek ama Çarpı / A tuşuyla düşmanın üstüne zıplamak ve Üçgen / Y tuşuyla düşmana tekme atmak gibi seçenekler de var. Özellikle kalkana sahip ve savunması güçlü düşmanlara kılıcımızın keskinliğini tattırmak için ilk önce bir tekme savurmamız gerekiyor.





Tekmeyle yere düşen düşmanlara saldırdığımızdaysa etkileyici sahneler çıkıyor ortaya. Bunun bir benzeri de düşmanların üstüne zıplayıp atağa geçtiğimizde gerçekleşiyor. Zaten karşımıza çıkan ilk boss'u öldürmenin en iyi yolu da önce onun üstüne atlamak, sonrasındaysa kılıcı sırtına saplamak. Tabii ki bunu yapabilmek için onu sersemletmek gerekiyor ki bu da benzer oyunlarda sık sık kullanılan taktikleri hayata geçirerek gerçekleşiyor. Hem boss'ların hamlelerinden, hem de kalabalık düşman gruplarından kaçmak için Daire / B tuşuna basabiliyoruz.

Oyunun aksiyon tarafını bir kenara bırakırsak, bölümler boyunca ilerlerken ta Amiga'daki Prince of Persia havasını aldığımı rahatlıkla söyleyebilirim. Özellikle nostaljik versiyondaki tuzaklarla karşılaşmak (Yavaş yürüseniz de bıçaklar çıkacak, sakın aldanmayın!), oyunda uzun süre tebessümle ilerlememe vesile oldu. Tabii ki yeni ve zorlu tuzaklar da var oyunda ve bu tuzakların olduğu sahneler, zaman zaman Tomb Raider'daki benzer sahnelerin tadını almamı sağladı; özellikle de yıkıntılardan atlarken sallanan tuzaklardan korunmaya çalışırken. Bazı tuzaklardan kaçınmak veya bazı noktalara ulaşmak içinse R2 / RT tuşuyla duvara tırmanabiliyoruz.

The Forgotten Sands'i oynarken, oyunun en önemli iki ekstra özelliğini de bol bol kullanıyoruz. R1 / RB tuşuna basarak zamanı geri alabiliyoruz ki ilk başta platformlardan sık sık aşağıya düştüğüm için bu özelliğe sık sık başvurduğumu söyleyebilirim. Tabii ki zamanı geri almanın da bir sınırı var ve bu sınır sol üstte gösteriliyor. Geri alma olayınınsa şöyle bir özelliği var: İstediğimiz zaman R1 / RB tuşuna bir kez basıp sahneyi geri alabiliyoruz ya da tuşa basılı tutarak istediğimiz kadar (Bunun da bir sınırı var tabii ki.) geri sarabiliyoruz sahneyi.

Oyunun bir diğer ekstra özelliğiyse zamanı durdurmak. Aslında burada bahsettiğim "zamanı durdurmak" kavramı, tam olarak her şeyin durması anlamına gelmiyor. Yine oyunun platform yanıyla birleştirilen su kaynaklarını, L2 / LT tuşuyla dondurup birer platform öğesine çevirebiliyoruz. Belli bir süre su kaynaklarını dondurarak sağa sola tırmanmayı kolaylaştırmak oldukça eğlenceli ama aynı etkiyi düşmanlara yansıtamıyoruz ne yazık ki. (Su donar, düşman donmaz!) Ama şöyle bir taktik uygulamak mümkün: Şelale tarzı su akıntılarını dondurarak, düşmanla aranızda duvar örebiliyorsunuz; bu da size hücum ve savunma açısından biraz zaman kazandırıyor.





2008 yılında piyasaya sürülen son oyunda bulmaca namına yeterli içeriğe yer verilmediğini söyleyenler olmuştu ve eminim ki bu kitle yeni oyundan bir hayli memnun kalacaktır. Dövüş ve platform öğelerini geride bıraktıktan sonra, bu kez de bulmacalar karşılıyor Prince'i. Çevrilmesi gereken dev çarklar, gitmemiz gereken yol konusunda bize yardımcı olacağı için saksıyı çalıştırmak ve yolu açmak gerekiyor. Bazı bulmacaların sonucuysa bize düşman olarak geri dönüyor. Ayrıca platformlar arasında nasıl geçileceği, ne zaman duvardan yürünüp ne zaman tutulacak bir şeye atlanacağı da birer bulmaca unsuru olarak değerlendirilebilir.

Zaman zaman platform öğelerinin savaşın çok önüne geçtiği oyunda son olarak bir upgrade sisteminin var olduğunu söyleyebilirim ama ne yazık ki elimizdeki versiyonda bu seçenek ekranda belirmesine rağmen aktif olmuyor. Muhtemelen bu upgrade sistemi, Prince'in fiziksel gücüyle diğer ekstra güçlerinin süresini uzatacaktır.

Siz de son Prince of Persia'dan pek hazzetmediyseniz ve 2003 - 2005 yılları arasındaki oyunları özlüyorsanız, hem konusu, hem yapısı, hem de oynanabilirliği açısından çok daha eğlenceli bir Prince of Persia ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirim. The Forgotten Sands'in Avrupa çıkış tarihiyse 28 Mayıs 2010 olarak açıklanmıştı.

Red Dead Redemption [Ön İnceleme]

| 0 yorum |
|






“Bu güzel hanıma hakaret ettin, Bay Corcoran. Af dilemen gerek.Ama çifte silahlı Cocoran bu dediklerine razı olmadı. Küfrederek seri bir hareket ile silahlarına doğru hamle yaptı. Bu çabuk hamleye rağmen kovboy çok daha hızlıydı. Çifte silahlı Cocoran ateş etmek için silahına davranamadan, onun altıpatları çoktan ateş püskürmeye başlamıştı bile....”

Ufak değişiklikler yaparak alıntı yaptığım bu kısım Kovboy filmleri için oldukça önem teşkil eden ve Clint Eastwood’un en önemli yapımlarından biri olan Unforgiven (Affedilmeyen)’a ait. Filmin önemli diyalog sahnelerinden birisi olan bu kısımda Küçük Bill, yazar Beauchamp’ın İngiliz Bob için yazdığı hikayeyi işte bu satırlar ile okuyor ve olayın ne kadar abartılı bir dille yazıldığı anlatılıyordu. İşte çoğu filmin aksine Unforgiven’daki bu gerçekçilik hissi, diyaloglar ve atmosfer, filmi oldukça sevmemin asıl nedenlerinden birisi olmuştu.

Küçük ve farklılaştırılmış alıntılarla tekrar döneceğim Unforgiven’ı bir kenara bırakıp asıl konumuza yani çoğu oyuncunun olduğu gibi benimde içimdeki Vahşi Batı açlığını fazlasıyla körükleyen Red Dead Redemption’a dönelim.

Red Dead Redeption'un kökleri neredeyse 10 yılı aşkın bir süre öncesine dayanıyor. Geçtiğimiz nesil konsolların yavaş yavaş şov yapmaya başladığı fuarlardan biri olan E3 2000'de, Capcom firmasından önemli bir duyuru gelmişti. Vahşi Batı temalı yeni oyunlarını gözler önüne seren Capcom oldukça iddialı açıklamalar yapmış, fakat E3 2000'den kısa bir süre sonra beklenmedik bir karar ile oyunun gelişim aşaması istedikleri gibi gitmediği için projeyi durdurma kararı aldıklarını açıklamışlardı. Oyun severleri şaşkına çeviren bu açıklama üzerinden 2 yıl sonra yani 2002 yılında ise o sıralar GTA serisi oyunları ile fırtınalar estiren Rockstar Games'ten sevindirici bir açıklama gelmiş ve firma Red Dead Revolver'ın resmi duyurusu ile birlikte oyunun tüm haklarını aldıklarını da açıklamışlardı.


Oyunun yapımında bir çok Vahşi Batı temalı filmden etkilendiklerini açıklayan Rockstar games, oyunun ana karakterini gösterdiklerinde ise adeta bu esinlenmeleri doğrular nitelikte karşımıza çıkmışlardı. Oyundaki ana karakterimiz Red tıpkı İyi, kötü ve Çirkin'deki hali ile Clint Eastwood'u hatırlatıyordu. Red'in çocukluğu ile başlayan hikayemizde anne ve babasının ölümüne şahit oluyor ve olay yerinden ailemizi katleden çetenin liderinin kolunu parçalayıp, suratımızda büyük bir çizik ile ayrılıyorduk. Bu olaydan sonra intikamı için yemin eden Red'i kontrol ettiğimiz oyun başarılı olsa da bazı kısıtlamalar ve çizgiselliği nedeniyle Rockstar'a da eleştiri oklarını getirmişti. İşte 2004 yılında çıkan bu oyundan dersini fazlasıyla alan Rockstar Games, yeni nesilin de getirdiği imkanlar ile çok daha büyük bir Vahşi Batı macerasını oyunculara sunuyor.


GTA 4 ve ek paketleri ile açık dünya oynanışı yani sandbox türünün en iyi firması olduğunu bir kez daha kanıtlayan Rockstar, bizi bu sefer vahşi batı atmosferine bırakmaya hazırlanıyor. Red Dead Revolver ile çizgisel şekilde ilerleyen oyun yapısı, Rockstar Games’in en iyi yaptığı yöne, yani sandbox türüne kaydırılıyor.


Geçtiğimiz yılın başlarında duyurulan ve E3 2009'da iyice gün yüzüne çıkan Red Dead Redemption, ertelenerek 2010 yılına atılmıştı. Rockstar Games mali sebepler yüzünden yapılan bu ertelenme fırsatını oldukça iyi değerlendirmişe benziyor. Zira oyun ana dinamikleri açısından ilk gösterilen hali ile çok büyük bir değişim geçirmese de çok daha zengin bir şekilde karşımıza çıkacak. Şimdi oyunun geçmişini bir kenara bırakıp, içereceği özellikler ve konusuna geçelim.


“Eşkıya da öldürdüm, şerifte. Uçan kaçan ne varsa, ne gördüysem öldürdüm.”



Red Dead Redemption’da John Marsten isimli karakteri yöneteceğiz. Bir zamanların en azılı suçlularından biri olan Marsten’in eli kolu ise henüz yeni yeni oluşum göstermeye çalışan hükümet tarafından bağlı olacak. Hükümet için çalışmak zorunda kalan Marsten, bu uğurda bir zamanlar sırt sırta çarpıştığı dostlarını bile yakalaması gerekecek.


Red Dead Redemption oyuncuya Vahşi Batı atmosferini en küçük zerresine kadar yaşatacak. Tüm o Western filmlerinde gördüğümüz sahneleri bire bir yaşayacak ve dilediğimiz şekilde çorak topraklarda at koşturabileceğiz. Tabi oyun alanı bu kadarla da sınırlı kalmayacak. Çöllerden, bataklıklara, hatta karlı dağlara kadar bir çok farklı iklimi bir arada görebileceğiz. Yeşilliğin ve ormanlık alanlarında bolca bulunduğu oyunda meksika sınırına kadar oldukça geniş bir alan bizleri bekliyor olacak.

Red Dead Redemption zaman olarak oldukça farklı bir dönemi içerecek. Rockstar Games, belli bir dönemi almak yerine, oyunda farklı zamanlarda meydana gelmiş olayları bir arada toplayan bir zaman ile karşımıza çıkacak. Daha açık konuşmak gerekir ise 1870 yıllarında geçmesi gereken oyun aslında bizleri 20. yüzyıl başlarında karşılayacak. Buna rağmen atmosfer olarak normal Western zamanlarını görsekte bazı mekanlar, olaylar ve silahları ile oyun bizlere daha ilerki yılların havasını solutacak. Atmosferden bahsetmişken oyunda bir çok klasik sahne ile de karşılaşacağız. At üzerinde rakibimizi kovalayıp, tren baskınında en ön sırayı kollayacak, hatta bar kavgalarına bile şahit olacağız.


Görev sistemi ise daha once bahsettiğim gibi belli bir çizgiselliğe sahip olmayacak. Serbestçe gezindiğimiz haritada dilediğimiz görevi yerine getireceğiz. Tabi hikayenin gidişatı için önemli olan bazı görevleri es geçmememiz gerekiyor. Tıpkı GTA serisinde olduğu gibi ilerleyişi etkileyen görevleri tamamlamalıyız. Görev alımında ise haritanın belli noktalarını ziyaret edeceğiz. Örneğin şerifin ofisine gittiğimizde etrafta cirit atan çeteleri dağıtmamızı veya kasabaya musallat olan bir haydutu canlı ele geçirmemizi isteyebilecek. Görevi aldığımız gibi atımızın üzerine atlayacak ve yola koyulacağız. Karşılaştığımız düşmanlarımızı öldürebileceğimiz gibi kement atma hünerimizi gösterip onları kasaba meydanına kadar da sürükleyebileceğiz. Görev alma sistemi her ne kadar bazı yerlerde benzerlik gösterse de işleyişleri ve maknları ile bize farklarını belli edecekler.


Oyun boyunca sabit makineliler ve dinamit gibi patlayıcılarde dahil bir çok silahı kullanabileceğiz. Tabanca, pompalı, sniper, avcı tüfeği dışında bir kovboyun vazgeçilmez aksesuarları revolver’larımızda bulunacak. Kovboy oyunlarının vazgeçilmezlerinden bir diğeri olan düellolar ise oyunun kilit noktalarında karşımıza çıkacak. Normal çatışmalarda ise duello benzeri bir zamanı yavaşlatma sistemini kullanıp, hedef aldığımız düşmanları kevgire çevirebileceğiz.


Olmazsa olmazlardan birisi de atımız olacak. Türün çoğu oyununun aksine atlar arası güç dengesi oyuncuya yansıtılacak. Yani iyi bir at veya artık yaşı geçmiş bi rata bindiğinizde aradaki farkı çok iyi bir şekilde anlayabileceğiz. Eşşeklerinde bulunduğu oyunda at arabasını da sürebileceğiz.


“Hızlı ve keskin nişancı olmak, kusursuz bir yetenektir. Ama seri kanlı olmanın yanında bu yetenekler, solda sıfır kalır. Ateş altında kılı kıpırdamayan adamın, karşısındaki düşmanları öldürmesi içten bile değildir.”


Konu vahşi batı olunca isminin hakkını fazlasıyla vereceğine inandığımız oyunda kan öğesi de çok abartılı olmasada, tam olması gerektiği gibi karşımıza çıkacak. Abartı kelimesini kullandım çünkü Red Dead Revolver’ın bazı sahnelerinde adeta kan banyosu yapıyorduk. Özellikle bıçak ile kafalarından vurduğumuz düşmanlarımız gereğinden fazla kanlı sahneler ile karşımıza çıkıyordu. Red Dead Redemption’da ise abartılı bir durumla karşılaşmasakta büyük patlamalar veya çatışmalarda yeteri kadar kan görebileceğiz. Ayrıca baskın yaptığımız bazı mekanlarda kirişlere asılmış ve kokuşmuş cesetlerle de karşılaşabileceğiz. Bu da oyunun atmosferini arttıran ve bize o hissi yaşatan etkenlerden birisi olacak. Kısacası vahşet, ne abartılı ne de azımsamış şekilde karşımıza çıkacak. Red Dead Redemption’da tam da olması gerektiği gibi bir kan unsure ile karşılaşacağız.

Oyunun büyük bir serbestlik sunduğunu başından beri söylüyorum. Fakat bu serbestlikte dilediğimiz yere gidip, istediğimiz kişinin topuklarına sıkacağız anlamına gelmiyor. Azılı haydutları öldürdüğümüzde bizi ödüllendiren sistem, masum insanların canını aldığımızda ise karşımızda bir duvar gibi yükselecek. Wanted Level adı verilen oyun sistemi sayesinde, masumları öldürdüğümüzde güvenliği sağlayan güçler, hatta ileri aşamalara geçtikçe bizim gibi azılı suçlular, ödül avcıları bile peşimize düşebilecek.


Gelelim oyunun en önemli noktalarından biri olan çoklu oyuncu kısımlarına. Rockstar bu modda klasikleşen modlar dışında oyunculara daha çok bir bütünün içindeymiş hissini vermek istemiş. Zaten yapımcıların açıklamalarında da sık sık “tek kişilik hikaye modunda aldığınız hazzın ve bütünlüğün aynısını, oyunun çoklu oyuncu modlarında da yakalayacaksınız” ifadelerine yer verildiğini görmüştük. Bu bağlamda gösterilen video ve bilgiler ile Rockstar Games’in bu sözünü fazlasıyla tuttuğunu görüyoruz.


Free Roam Arena modu sayesinde oyuncular tüm haritayı diledikleri gibi arşınlayabilecek, gruplar kurarak birlikte at koşturabilecekler. Bu kavram bile oyunun en büyük artılarından birisi oluyor, çünkü o topraklarda arkadaşlarınızla at koşturabileceğinizi bilmek, size bilmem ama benim için oyunun en büyük albenilerinin başında geliyor. Gruplar olayını biraz daha açacak olur ise bu modda bir araya toplanan oyuncular, sekiz kişilik bir grup kurup, kendi liderlerini seçebilecekler. Grup liderinin ise bazı özellikleri olacak tabi ki. Gidilmesi gereken yerleri harita üzerinde işaretleyebilecek veya bir yere baskın yapılacağı zaman ilk emir o verebilecek. Evet serbest dolaşım modunda sık sık çatışmalara ve baskınlara şahit olacağız. Rockstar games, düz koştur mantığı yerine oyunun bu moduna da bazı görevler eklemiş. Mesela görevlere gore haydutları yakaladıkça ödüllere sahip olabileceğiniz gibi bu yönü seçmektense kasabalarda çalıp çırpma işini siz yapabileceksiniz. Bu da size bir kanun kaçağı durumuna sokup, peşinize başka grupların düşmesine sebep olabilir.


Oyunun tek kişilik modunda da karşılaştığımız avcılık görevleri de bunlardan birisi. Görev icabı veya canınız istediğinde doğada bulunan hayvanlara saldırabilecek ve grup olarak avlanabileceksiniz. Tabi sizin tüfeğinizi doğrulttuğunuz hayvanlar başı boş bir şekilde aval aval size bakmayacak. Kaçacaklar, hatta canlarını kurtarmak için size saldıracaklar. Yani avcı iken av konumuna düşeceğiniz sahnelerde olacak. Bu uğurda kalabalık bir sürüyle karşılaştığınızda bir kaç yoldaşınızın vahşi hayvanlar tarafından öldürüldüğüne bile şahit olabileceksiniz.


Bunun dışında yapay zekanın kontrol ettiği normal karakterlerle de karşılaşabilecek veya azılı bir suçlunun peşine grup halinde düşebileceksiniz. Asıl eğlence ise çoklu oyuncu modunda bulunan diğer gruplar ile çatışmalarda ortaya çıkacak. Açık bir arazide çarpışabileceğiniz gibi direk olarak diğer grupların mekanlarını da basabileceksiniz.


Çoklu oyuncu modlarında serbest dolaşım dışında klasikleşen oyun modları, bayrak kapma, deathmatch gibi modlarda farklı isimlerle bulunacak. Örneğin"Mexican Standoff" adı verilen bir düallo ile açılışını yapacak olan bir oyun modunda, bir arada olan oyuncular geniş bir daire çizecek ve "vur" ibaresi ile birlikte herkes bir birine ateş açacak. Özetlemek gerekir ise klasik düallonun çok kişili versiyonu ile karşılaşacağız. Bu çoklu düellodan sağ kurtulan oyuncu, çatışmanın bir sonraki adımı için büyük bir önem teşkil eden, haritadaki en sağlam noktasını kapabilecek ve mücadelede bir adım öne geçebilecek. Tabi bu çoklu düelloda bir kişinin sağ çıkmadığı anlar bile olacak. Veya arkadaşlarınızla toplandığınızda tek bir kişiye tuzak kurup, oyunun keyfini daha da arttırabileceksiniz. Şahsen biz bir arkadaşımız için bu tuzağı şimdiden kurduk bile. Üzerine doğrultulan silahların üzerine patladığını görünce vereceği tepkiyi şimdiden oldukça merak ediyoruz.


Bu modlar dışında Shootout modu klasik Deathmatch mücadelesine gireceğiz. Bu modda oyuncular birbirlerini egale etmeye ve daha çok puan almaya çalışacak. Hold Your Own modunda ise klasik bayrak kapma moduyla karşılaşırken, Grab the Bag modunda ise kaptığımız çantayı kendi üssümüze götürmemiz gerekiyor. Bu modlar daha çok takım oyunu üzerine kurulu olacak. Altın kapma modunda ise haritanın belli noktalarında bulunan altın paketlerini sırtlayıp, hanemize puan yazdırmaya çalışacağız. Tabi sırtımıza yüklediğimiz bu yük, karakterimizin daha yavaş hareket etmesine, doğal olarak bu durum bizi daha açık bir hedef haline getirebilecek.


Oyunun çoklu oyuncu modunda seviye durumunuzu kazandığınız deneyim puanları ile arttıracaksınız. 50 seviyenin bulunduğu oyunda seviye durumunuza göre yeni silah ve eşyalar sizi bekliyor olacak. Yani oyunun başında seyahatinizi bir eşşek üzerinde gerçekleştirirken daha sonra çok daha güçlü bir kısrağa sahip olabileceksiniz. Aynı şey silahlar ve karakter özelleştirmeleri için de geçerli olacak. Deneyim puanı kazandıkça karakter özelleştirme ve esktralarında daha çok seçenek oyuncuyu bekleyecek.


Bazı cinsellik öğelerinin de yer alacağı Red Dead Redemption’da oyun alanını canlı tutan bir çok esktraya yer verilmiş. Çevre halkı kendi yapay zekası ile farklı hareketler sergileyebilecek. Gittiğiniz bir kasaba, bir işin ucundan tutan insanlarla kaynıyor olacak ve bu durum yaşayan bir dünya hissinin temelini sağlamlaştıran unsurlardan biri olacak. Girdiğiniz bir barda sallanan kapıları ardınızda bırakacak ve para kazanmak için kol güreşi yapıp, poker masasına oturabileceksiniz. Henüz bu konuda fazla bilgi olmasa da oyunda sağlam bir poker modunun bulunacağını düşünüyorum.

Oyunun daha sayamayacağımız özelliklere sahip olan oynanış elementlerini bir kenara bırakıp, teknik yönlerinden de biraz bahsedelim. Red Dead Redemption özellikle grafiksel anlamda oldukça iddialı geliyor. Karakter detayları ile de öne çıkan oyunun beni asıl etkileyen yönü ise görüş açısı oldu. John Marsten, gözünün alabildiğince bir görüş açısına sahip. Bu da atmosfer ve çevre olarak oldukça zengin olan oyunun güzelliklerini çok daha ön plana çıkartıyor demek. Seslendirmeler konusunda ise en ufak bir şüphem bile yok. Rockstar bu konuda da kendisini kanıtlayan bir firma. Zaten seslendirme konusu açılmışken, çoğu sahnede tebessüm etmemizi sağlayacak bir çok karakterin de oyunda yer alacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.


Sonuç olarak Rockstar Games, GTA serisi ile yakaladığı başarıyı Red Dead Redemption ile çok daha sağlamlaştıracağa benziyor. Farklı kovboy oyunları ile zaman zaman karşılaşsakta, belli bir çizgiselliğe sahip olmaları bile Red Dead Redemption’u öne çıkaran unsurlardan biri oluyor. Dünyası, karakterleri ve eşsiz atmosferi sayesinde Red Dead Redemption ile Vahşi Batı’da büyük bir maceraya itilip, bu yönde olan açlığımızı fazlasıyla giderebileceğiz.

Split/Second İnceleme

| 0 yorum |
|








Birbirine benzeyen ve oldukça beklenen üç yarış oyunu arasından ilk çıkanı Split / Second oldu. Blur ve Need for Speed World görüntülerini izlerken içlerinde gözüme en çok kestirdiğim buydu. Gün geldi çattı, ben de ayağımı gaza sonuna kadar basarak Split / Second yarışlarına hızla girdim. Disney Interactive Studios'un üstlendiği, tansiyonun, hızın ve hareketin tavana vurduğu Split / Second’da, bir televizyon şovunda diğer arabalarla patlayan ortamlarda kıyasıya yarışıyoruz. Bu gibi bir konusu olan diğer oyun, artık dede olmuş Mega Race idi. Aslına bakarsanız oynanış açısından da birbirlerine çok benzediklerini söylemeliyim ama bunları unutup Split / Second pistlerine koşalım, bakalım bizi neler bekliyor.
Split / Second'dan gerçekçilik adına beklentileriniz varsa bunu hemen unutun ve DiRT 2’ye dönün. Çünkü bu oyun gerek fizik kuralları, gerek oynanış tarzı açısından tümüyle "arcade" diyebileceğim tarzda. Split / Second'da araç hasar diye bir şey yok. Hızla giderken kafadan bir yere çarpmadıysanız arabanız hurda bile olmuyor, bir - iki ufak hareketle tekrar yola giriyorsunuz. Buna karşın çok yüksek hızlarda aracın hakimiyetini rahatlıkla kaybedebiliyorsunuz. Yani oynaması göze çok kolay görünse de aslında o kadar çantada keklik değil.

Gerçekçiliğin böylesine çiğnenmiş olmasının önemli bir nedeni var. Yarış esnasında o kadar çok yer patlıyor, yıkılıyor, devriliyor ki eğer kaza yapan arabalar yarışa hemen devam edemese ya da oyundan anında elense daha ilk turu bitirmeden bütün oyuncular hurda olmuş olur. Bu yüzden oyunun asıl amacı yarışarak rakiplerinizi geçmek değil, yoldaki tuzaklara dikkat etmek, tetiklenen tuzaklardan kaçmak veya ateşlediğiniz tuzaklarla diğer arabaları elemek. Bir arabayı yarışarak geçmişsiniz ya da uzun süre birinci olmuşsunuz, Split / Second'da hiçbir anlam ifade etmiyor; hatta uzun süre birinci gitmek kötü bile olabilir çünkü arkadan gelen araçlar öndeki aracı oyundan düşürmek için tuzakları ateşleyebiliyor.
Tuzaklar... Her haritanın kendine has belli noktalarına konuşlandırılmış tuzakları var. “Power Play” gücü dolan araçlar, önlerinde bir araba varsa ve o araba tuzağın önünden geçiyorsa rakibinin üzerinde bir işaret çıktığını görürler. Bu uyarı çıkar çıkmaz Power Play tuşuna basarsanız tuzak harekete geçer. Tabii ki burada zamanlamayı iyi yapmalısınız. Örneğin; patlayan otobüsü rakip yanından geçip gitmesine az kala aktif ederseniz adam kaçar kurtulur, sizin de zorlukla doldurduğunuz Power Play gücünüz boşa gider. Başka bir talihsiz olaysa tetiklediğiniz tuzağa kendinizin girmesidir. Kenarda sakin sakin bekleyen taksileri yakından takip ettiğiniz bir rakibi uçurmak için patlatırsanız, muhtemelen siz de gümlersiniz.
------

Hiçbir tuzak bir rakibi tamamen egale etmez, sürücüyü öldürmez, kan çıkarmaz. Nihayetinde bu bir Disney oyunu... Hatta oyuna girerken bunun bir fantezi oyunu olduğunu ve gerçek hayatta denenmemesi gerektiği uyarısını görüyoruz. Evet, gerçek hayatta arabama atlayıp üzerime doğru düşen bir uçağın kanadının arasından tam gaz geçmeyi hep istemişimdir! Sanırım yarın yapacağım. Neyse, demek istediğim şu: Bazı tuzaklar vardır, patlamanın şiddetiyle kontrolü kaybettirir, bazısı vardır, “Wreck”, yani hurdaya çevirir. Bu da size yaklaşık beş saniye kaybettirir. Süre geçtikten sonra yarışa tekrar girersiniz.
Power Play nedir, nasıl doldurulur? Dikkat ederseniz arabanızın tamponunda üç tane kutucuk var. Bu kutuların biri dolduğu zaman pistteki tuzaklardan birini tetikleyebilirsiniz. Doldurmanın nedeniyse Drift, Draft ve Jump yapmaktır. Çok keskin virajlarda istemeden Drift yapıyorsunuz, düz yoldaysa sadece Power Play doldurmak için Drift yapmaya çalışmak zaman kaybettirir. "Nasıl Drift yaparım?" derseniz, bir virajdan dönerken gazdan parmağınızı çekin, araba savrulmaya başlar, kontrolü kaybetmeden tekrar gaz verin, araba kaymaya başlar, eğer kontrolden çıkıyorsanız direksiyonu hemen aksi yöne parça parça kırın. Bundan ibaret. Bakınız, Power Play'iniz doldu. Draft ise yakın mesafede arkasındaki hava boşluğundan yararlanarak yakınlaştığınız rakibiniz sayesinde yapılır. Öndeki araçları geçmenin en güzel yoludur fakat multiplayer modunda rakipler bu boşluktan faydalanmamanız için sürekli hareket halindedir. Yapay zekaysa böyle bir tasa taşımaz.

Oyunda toplam 12 televizyon şovu çekiyoruz, yani bu da oyun 12 bölüm demek. Her bölüm de kendi için altı parçaya ayrılıyor. Dolayısıyla yarış pistlerimiz oldukça çeşitli. Oynadığım kadarıyla karşıma çıkan beş farklı yarış türü de ciddi şekilde eğlenceliydi. Race, bildiğiniz yarış ve tek kural sonuncu olmamak. Elimination ise her bir dakika sonunda en arkadaki arabanın patladığı bir yarış türü. Detonator'da ise tek başınıza bir pistte zamana karşı yarışıyorsunuz ve yolda patlayan tuzaklardan kaçmaya çalışıyorsunuz. Elit Race'te sizden daha iyi arabaların olduğu bir yarışta ilk üçe girmeye çabalıyorsunuz. Survival'da da pistte ilerleyen tırların olduğu bir su kanalındasınız. Her tır arkasındaki mavi ve kırmızı varilleri yola atıyor. Kırmızılar sizi anında hurdaya çevirirken, maviler belli bir süre sonra patladığı için kaçması kolay oluyor. Amaçsa süre dolmadan geçebildiğiniz kadar tırı geçmek, her tırı geçtikten sonra zamanınıza fazladan saniye ekleniyor. Hangi yarışı hangi arabayla oynadığınız çok önemli. Bazı arabalar çok dayanıklı ama yavaşken diğerleri çok atik fakat zayıf zırhlı olabiliyor.
Mega Race’e hayran bir oyuncu olarak Split / Second’ı oynamak benim için büyük zevkti. Grafikler ve sesler "10 numara" diyebilirim ki bunu da Disney kalitesine borçluyuz sanırım. Stres atmak ve arkadaşlarınızla eğlenmek için çok güzel bir oyun. Çok hızlı ve bol patlamalı bir görsel şölen. Kısacası videolarını izleyerek beklediğim Split / Second, oynadıktan sonra beklentilerimi kesinlikle karşıladı.
Her an harekete geçebilen tuzaklar ve aşırı hız duygusu bu oyunun en önemli özellikleri. Yola bir bina yıkılırken hızla aradan sıyrılıp geçmek eşsiz. Rakip arabaları, tetiklediğiniz tuzaklarla hurdaya çevirmek ve birinci olmak ise çok eğlenceli. Split / Second’da arabalar benzinle değil, adrenalinle çalışıyor!

Just Cause 2 SistemGereksimleri ve Xp ciler icin üzücü haber

| 0 yorum |
|

Minimal:

- Operating System: Microsoft Windows Vista or Windows 7 (Windows XP is unsupported)
- Processor: Dual-core CPU with SSE3 (Athlon 64 X2 4200 / Pentium D 3GHz)
- Graphics Card: Nvidia Geforce 8800 Series / ATI Radeon HD 2600 Pro with 256MB memory or equivalent DX10 card with 256MB memory
- Memory: 2GB RAM
- DirectX: Microsoft DirectX 10
- Hard Drive: 10GB of free drive space
- Optical Drive: DVD-ROM drive
- Sound Card: 100% DirectX 10 compatible sound card
- Internet Connection: Internet connection required for product activation
- Input: Keyboard and mouse (Microsoft Xbox 360 controller optional)

Maximum:

- Operating System: Microsoft Windows Vista or Windows 7 (Windows XP is unsupported)
- Processor: Intel Core 2 Duo 2.6GHz or AMD Phenom X3 2.4GHz
- Graphics Card: Nvidia GeForce GTS 250 Series with 512MB / ATI Radeon HD 5750 Series with 512MB or equivalent DX10 card with 512MB memory
- Memory: 3GB
- DirectX: Microsoft DirectX 10.1 with Vista SP1
- Hard Drive: 10GB of free drive space
- Optical Drive: DVD-ROM drive
- Sound Card: 100% DirectX 10 compatible Dolby Digital 5.1 sound card
- Internet Connection: Internet connection required for product activation
- Input: Keyboard and mouse (Xbox 360 controller optional)


Oyunu oynamak icin vista yada win 7 yüklü olması lazım oldu belirtildi

Splinter Cell: Conviction'ın hikâyesini merak ediyor musunuz?

| 0 yorum |
|

Sam Fisher'ın insanların canını yakmaya devam etmesinin sebebini öğrenmek istiyorsanız Ubisoft'un yayınladığı son videoyu izlemenizi öneriyorum. Kısaca anlatmak gerekirse; Sam öldürülen kızının intikamını almak maksadıyla bu işin sorumlularını ararken kendini büyük bir terör grubuyla karşı karşıya bulur. Hikâyeye göre onun artık kendisine verilen görevlerden ziyade kişisel görev için işbaşında olacağını söyleyebiliriz.

Splinter Cell: Conviction Nisan ayında X-Box 360 ve PC platformlarında hazır olacak. Ayrıca oyunu alacak kişiler hiçbir başka işlem yapmadan Ghost Recon: Future Soldier betasını deneyebilecekler.

Transportando o brasil 30 mart 2010'da çikacak.

| 0 yorum |
|

TRANSPORTANDO O BRASİL

-OYUN 30 MART 2010'DA ÇIKACAK.
-OYUN BREZİLYA'DA GEÇİYOR.
-OYUNDA YİNE TANINDIK MARKALARIN ARAÇLARI VAR.
-RESİMERDEN GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ SÜRÜCÜ YOK VEYA OLUCAK NET BİR BİLGİ YOK.
-GRAFİKLER ŞUANA KADAR OLAN TIR SİMÜLASYONLARINDAN İYİ VE İYİ BİR SİSTEM İSTEYEBİLİR.
-OYUNUN YAPIMCISI DYNAMİC GAMES

OYUNUN DİĞER RESİMLERİ İÇİN;http://www.oyunmods.ucoz.com/news/transportando_o_brasil/2009-11-16-26

Call Of Duty Modern Warfare 2 Açıklamaları

| 0 yorum |
|

Call Of Duty Modern Warfare 2


*Oyunun Rusya'da Yasaklanması Olayı ..

Activision'un en çok satan ve en ön safta yer alan oynularından ''Call Of Duty Modern Warfare 2 ''nin Rusya'da
yasaklandığı haberleri dolanıyor.Oyunda ''No Russian'' adlı bölümde rus vatandaşlarının vahşice öldürülmesi
üzerine Rus hükümeti ve vatandaşlarını sinirlendirdiği söyleniyor.Ama kimi yorumculara göre bu yasaklanmanın
yanlış olduğu ve bunun sadece bir oyun olduğunu düşünmelerini açıklıyor.Rusya'da yetkililere göre bu bölümün
kaldırılarak oynanması ve piyasa kalmasının doğru olacağını bildiriliyor.
Rusya'da bu oyun yetkililer tarafından da perakendecilere raflardan toplatılarak kaldırıldığı söylenmekte.
Dağıtımcıların da oyunu satıcılara yollanması ve yeni siparişlerde bulunması engellendi.Bu oyunun yasal olarak
yasaklanmadığı hepimiz tarafından rahatlıkla biliniyor.Ve bu ''No Russian'' bölümünün bilgisayar kullanıcıları tarafından
istemezlerse oynamadan es geçme yükümlülüğüne sahipler.Çünkü bu bölüm diğer bölümlere göre oldukça etkili
ve muhteşem sahnelerle hazırlanmış yani oynayanları olumsuz yönde etkileyebileceği düşünülerek yapılmıştır.


*Oyundaki Yenilikler Neler?

Bu oyunda birçok değişiklik yapılmış.İlk aklımıza gelen şey ise silahlar oluyor.Yeni etkili son modern silahlar,yeni
donanımlar silahlara yeni dürbünler(Özellikle en kullanımlı termal dürbün) ve güçlü düşman askerleri .. Ancak bu
oyun hiç sandığımız gibi gitmeyecek.Bizleri birçok haince hazırlanmış etkileyici süprizler ve bizi deli edecek
ihanetler karşımıza çıkıyor.Ve oyun o kadar güzel ki alıp hemen bitirmemize karşın diğer seriyi bile sorar olduk.Ve diğer serinin çıkmasını dört gözle bekliyoruz.


*Yeni Düşmanımız Kim ?

Call Of Duty 4'te bildiğimiz gibi ve öldürdüğümüz Imran Zakhaev'in eski yardımcısı Vladimir Makarov karşımıza
çıkıyor.Makarov,Imran Zakhaev'in ölümünü sebep göstererek destek topluyor.Yeni bir örgüt kurmuş,
askerlerini güçlü ve tam donanımlı hazırlamıştır.Bu bizi oldukça zorlayacak ..


*Kullandığımız Karakterler Kim?

*Task Force 141'de;
İlk başlarda kullandığımız karakter Sgt. Gary "Roach" Sanderson'dur.İlerde bu karakter öldürüleceği için
rütbesi yükselen asıl karakterimiz yüzbaşı John "Soap" MacTavish onun yerine geçecektir.İlk oyundan da bildiğimiz
gibi bu oyunda da ''Captain Price'' karşımıza çıkıyor.Ayrıca 'Nikolai'de kendini azda olsa gösteriyor.
Yeni bir karakter ise Teğmen Simon "Ghost" Riley'dir.Bu karakter yüzündeki özel maskeden dolayı oyuncular
tarafından çok beğenildiği için oldukça seviliyor.Korgeneral ''Shepherd'' adında bir karakterde bizimle beraber oluyor.

*U.S Army Ranger'da;
Bu orduda kullandığımız karakter birinci sınıf Er Joseph Allen'dır.Çavuş Folley ve Onbaşı Dunn'da orduda adı geçen
baş karakterler arasındadır.

EA'den Activision'a sataşma

| 0 yorum |
|

Electronic Arts Battlefield: Bad Company 2'nin yapımcısı DICE'ın çevrimiçi çoklu oyuncu sözkonusu olduğunda en iyisi olduğunu iddia etti. Böylelikle MW2'nin yapımcısı Infinity Ward'a meydan okudu.

EA ürün yöneticisi Will Graham "DICE'ın çevrimiçi savaş oyunlarında yıllardır süregelen bir başarısı var. Bad Company 2 de bunu sağlamlaştıracak." dedi. "Battlefield: Bad Company 2'de araçların kullanımı kendisini diğerlerinden ayrı kılıyor." diye ekledi.

BC2 5 Mart'ta piyasada olacak ve bakalım bu iddiaları gerçekleştirebilecek kadar iyi mi olacak.

Call of Duty 7: Black Ops yakında...

| 0 yorum |
|

En popüler savaş oyunu Call of Duty, 7. oyunuyla geliyor. İşte ilk ve özel ekran görüntüleri...

Call of Duty 7 - Black Ops 'un ilk görselleri yayınlandı. Treyarch'ın resmi açıklaması da geldi ve oyunun konusu hakkında detaylar ortaya çıktı.

Vietnam konulu olduğu zaten ortaya çıkmıştı ama ekran görüntülerinde açıkça seçilen Vietnam askerleri , Amerikan ordu helikopterleri, ormanlar ve Vietnam'a özgü köyler dikkat çekiyor.

Oyunda Amerikan Özel Kuvvetleri, ya da oyuna ismini verdiği şekliyle Black Ops: Gizli Operasyonlar yürüten kuvvetler de görülüyor. 2. Dünya Savaşı'nın popülerliğinin azalması ve Modern Warfare'in rekor kırması sonucu, Vietnam döneminin Modern Warfare'e daha yakın hale getirilmeye çalışıldığı da ekran görüntülerinde görülüyor.

Gta Kurtlar Vadisi Modu

| 0 yorum |
|

Özellikler
: * Yeni Arabalar Eklendi
* (50'ye yakın araba eklendi)
* Menüler Tamamiyle Değiştirildi *
* Oyunun Konusu K.Vadisine Göre Ayarlandı *
* Petrol Ofisi Eklendi *
* Mc Donalds Eklendi *
* Oyuna Nos Eklendi *
* oyuna Hız Gösterici Eklendi *
* Oyunda Benzin Bitiyor *
* Oyunda Benzin Alabiliyorsunuz *
* Basket Topu Eklendi *
* Süper Marketteki Restorant lar mc donadls PizzaHot vs. Eklendi *
* Mermi Rüzgarları değiştirildi *
* Neon Eklendi *
* Bisiklet Atv Uçan Kaykay Türü Araçlar Eklendi *
* Başlangıç Noktası Değiştirildi *
* K-V FM Eklendi *
* Oyunda Sonsuz Paraya sahipsiniz *
* Hiç Can İnmiyor *
* silahların Bir Kısmı Yenilendi
* (Doom 3 te kullanıln silah kelepçe gold desert eagle vs.)
* Arabalarda Genellikle Türk Plakaları Var *
* Healt - Pack Yenilendi *
* Bazı Dükkanlar Gerçeğe Uyarlandı *
* Polisler Kadın Oldu *
* San Andreasdaki Çeteler Eklendi *
* GoodYear Dükkan Eklendi *
* Yeni Kaldırımlar Eklendi *
* Dövüş Sanatı Eklendi Kungfu Matrix Dövüşü vs. *
* Geleceğe Dönüş Filmindeki Araba Eklendi *
* Matrix Filmindeki Motor Eklendi * Ve Daha Fazlası

gta kurtlar vadisi modunu indir
http://rs59.rapidshare.com/files/231...Vadisi_GTA.zip

YAMANIN KURULUMU
1-kvtr yamasını aç içndekileri kopyala rockstar games/gta vice city/TXT klasörüne yapıştır
2-models aç içndekileri kopyala rockstar games/gta vice city/models klasörünün içine yapıştır
3-txd aç içndekileri kopyala rockstar games/gta vice city/txd klasörünün içine yapıştır
4-mp3 aç içndekileri kopyala rockstar games/gta vice city/mp3 klasörünün içine yapıştır.bu işlemi yaptıktan sonraistediğin kadar sevdiğin şarkıları kopyala rockstar games/gta vice city/mp3 klasörüne kopyala eğer yaparsan arabaya bindiğinde rodyolarda kv fm aç o şarkıları dinleyeceksin
5-skins aç içndekileri kopyala rockstar games/gta vice city/skins klasörüne yapıştır.içine oyuna oygun resimleri koyabilirsin.bunları yaptıktan sonra ayarlarda kıyafet seçimi var oradan bunları seçebilirsin
böylece oyunun kurtlar vadisi olacak

gta san andreas kar mod 2009

| 2 yorum |
|

Oyun Adı : GTA SA-Snow Mod
Tür: Action / FPS
Platform: PC
Yapımcı: Rockstar Games
Dil: English

Sistem Gereksinimleri:
CPU 1.5 GHz, 256 Mb, 128 Mb Video

GTA SA için yeni modlar! Nthm biz kış var! Tüm kar, yollar, dağlar, kış gökyüzü,
kar makineleri ve don, sıcak için elbise! Maud eklemek, Oyun yama falan
değildir indirdiğiniz setup dosyasını direkt istediğiniz yerekurun ve
oynayın.Karsız yüzeydede oynayabilirsiniz...

Bazı Özellikler:

- Automatic installation
- Replaced more than 1700 textures
- 100% of cards in the snow
- Snowfall (press Ctrl + [+ Num])
- Wetahercontrol (press 1 to change the weather)
- 152 new cars
- 30 new types of clothing
- Icicles
- Handling realistic
- Photo-realistic textures of snow
- Traces during braking
- Xenon and LED lights
- Snow tires
- New high texture interiors
- Additional vegetation
- New wheels and tires
- New Weapons
- New Mission
- Car dealer in "Otto Carsaloon"
- 13 eastereggs
- Start a new game is not required *
- And much more!
- Gaps fashion, too, have (water does not freeze, people dressed in light)
- Effects replaced

Bazı Hususlar :

Oyunu açmak için kurduğunuz yerdeki SAgfxHack.exe'yi açıp Launch Sa deyin

Kar Yağdırmak İçin Tuş Kombinasyonu

CTRL Ve Num +

RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting
RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting
RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting
RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting
RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting
RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting
RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting
RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting
RapidShare: 1-CLICK Web hosting - Easy Filehosting

GTA San Andreas'a yeni arabalar eklemek - Resimli Anlatım

| 0 yorum |
|

Merhaba arkadaşlar.Birçoğunuzun bildiği gibi GTA Vice City'e "GTA Mod Installer2" ile yeni arabalar yükleyebiliyorduk.Fakat GTA San Andreas'da bu işi manuel olarak yapıyoruz.Şimdi işe koyulalım.

Önemli NOT:Bu işlemleri gerçekleştirmeden önce gta3.img ve vehicles.ide dosyanızın yedeğini alın.Sorun çıktığı zaman oyunu tekrar yüklemek zorunda kalmayın.

Öncelikle IMGTOOL 2.0 programını

http://www.thegtaplace.com/pafiledb....ownload&id=552

Link Çalışıyor arkadaşım rapid den dosya indirmeyi bilmiyorsan;

http://www.evbilgisayari.com/showthread.php?t=8452 (Rapidshare.de den Dosya İndirme - Dosya Upload (Resimli Anlatım)) link ini dene


download ediyoruz.Şimdi de yükleyeceğimiz arabayı http://www.gta-mods.de/gtasa_cars.phpindiriyoruz.İndirdiğimiz zipli dosyaları bir dizine açıyoruz.Şimdi arabanın klasörü bi kenarda dursun onu biraz sonra kullanacağız.Sonra IMGTool programını çalıştırıyoruz.



File menüsünden Open'i seçiyoruz.Şimdi oyunun kurulu olduğu dizine gidiyoruz.Genellikle C:\Program Files\Rockstar Games\GTA San Andreas\ şeklindedir.Böyle olduğunu farz edelim.GTA San Andreas klasörünün içindeki models klasörüne giriyoruz.(Sürekli aynı kelimeleri kullanıyorum özür dilerim) ve gta3.img adlı dosyayı seçiyoruz ve Aç diyoruz.

Karşımıza uzun bir liste geliyor.

Command menüsünden Replace'ye tıklıyoruz.

Tekrar dosya seçmemiz için bir pencere açılıyor.Az önce zip'li dosyadan çıkarttığımız arabanın klasörüne giriyoruz(Dodge_Challenger).Klasörün içinde dff ve txd uzantılı iki dosya var.Önce sabre.dff dosyasını seçiyoruz ve Aç'a basıyoruz.(isterseniz önce diğerini de seçebilirsiniz,ben karışıklık olmasın diye böyle yaptım).Tekrar Commands menüsünden Replace'ye tıklıyoruz.Ve sabre.txd dosyasını seçiyoruz.Şimdi yeni arabamızı yükledik.Siz benim böyle uzun uzun anlatmama bakmayın.Burda tek yaptığımız şey.Orjinal sabre.dff ve sabre.txd dosyasının yerine yeni arabamızın dosyalarını koyduk.Şimdi yaptığımız işlemin kalıcı olması için Rebuild Archive ye basıyoruz ve dosyaları tekrar düzenliyor.


Şimdi de sıra geldi arabanın ayarlarına.Dodge_Challenger klasörünün içindeki New SA ReadMe.txt dosyasını açıyoruz.(Eğer ingilizceniz varsa bu aşam sizin için çocuk oyuncağıdır.)
Not defterinin içinde şöyle bir satır var

475, sabre, sabre, car, SABRE, SABRE, null, normal, 10, 0, 2ff0, -1, 0.78, 0.78, 0 bu satırı aynen kopyalayın ve C:\Program Files\Rockstar Games\GTA San Andreas\Data dizininin altındaki vehicles.ide adlı dosyayı not defteri ile açıyoruz.Yine 475 ile başlayan satırı bulup komple seçiyoruz(bu işlemi yaparken not defterinin biçim menüsünden sözcük kaydır seçeneğini pasif yapıyoruz.bunu yapma sebebimiz yazıların bir alt satıra kaymasıdır.karışıklık olmasın diye söyledim.)vehicles.ide dosyasının içindeki 475 ile başlayan satırı komple seçtikten sonra az önce kopyaladığımız 475, sabre, sabre, car, SABRE, SABRE, null, normal, 10, 0, 2ff0, -1, 0.78, 0.78, 0 satırını üzerine yapıştırıyoruz ve dosyayı kaydedip çıkıyoruz.Arabanın not defterinde(New SA ReadMe.txt)handling.cfg dosyası ile ilgili ayarlardan da bahsediyor.Ama ben bunu size anlatıp beyninizi iyice allak bullak etmek istemiyorum Benim anlatım tarzıma göre bu 30-40 dk lık bir iş gibi gözüküyor ama gerçektende çok basit bir uygulama.Siz aynı işlemleri farklı arabalar içinde uygulayabilirsiniz.



GTA San Andreas'ın arabaları için http://www.gta-mods.de/gtasa_cars.php Kolay gelsin

GTA San Andreas Multiplayer Modu İndir

| 0 yorum |
|



GTA: San Andreas Multiplayer, en popüler video oyunlarından Grand Theft Auto(GTA) San Andreas için geliştirilen bir multiplayer modifikasyon aracıdır. Bu araç sayesinde başka oyuncularla da GTA: San Andreas'ta oynayabileceksiniz.

Bu mod sayesinde GTA: San Andreas'ı ağ ya da internet üzerinden 100 kadar kişiyle oynayabilirsiniz. Bu modifikasyonu çalıştırmak için ise elinizde GTA: San Andreas'ın bir orijinal kopyasının bulunması gerekiyor.

Eğer GTA'yı arkadaşlarınızla oynamak istiyorsanız, bu mod tam size göre.

İNDİRMEK İÇİN TIKLA

FM 2009 İleride Yıldız Olucak Genç Yetenekler

| 0 yorum |
|

KALECİLER

Vincenzo Fiorillo - Sampdoria - GK
-9
Josh Lambo – FC Dallas – GK
Antonio Adan – Castilla – GK
Sergio Asenjo – Valladolid – GK
David De Gea – Atletico B – GK
Jose Rafael Alamo – Tapachula – GK
Miguel Angel Fraga – Morelia – GK
Alfonso Blanco – Pachuca – GK
Giorgi Makaridze – Dinamo Tbilisi – GK
Joris Delle – Metz – GK
Zakarie Boucher – Havre – GK
Asmir Begovic – Portsmouth – GK
Joao Carlos – Atletico Paranaense – GK
Oscar Ustari – Getafe – GK
Cassio – PSV – GK
Geoffrey Jourdren – Montpellier – GK
Sergio Arias – Chivas – GK

Defanslar

-10
Mamadou Sakho – PSG – DLC
-9
Brek Shea – FC Dallas – DL, AMLC
David Rochela – Deportivo B – DC
Atienza Pichu – Atletico B – DC, DM
Cala – Sevilla Atletico – DC, DM
Matej Rapnik – Hearts – DLC
Daniel Carrico – Sporting – DC
Havard Nordtveit – Arsenal – DC, DM
Jonny Evans – Man Utd – DC
Omar Esparza – Chizas – DL, DM, ML
Patricio Araujo – Chivas – SW, DC, DM
Edgar Castillo – Santos Laguna – D/WBL, AML
Allesandro Tuia – Lazio – DC
Alessio Campoli – Lazio – DC
Marco Davide Faraoni – Lazio – DRC
Davide Santon –Inter – D/WB/AMR
Riccardo Brosco – Roma – DC
Nir Mantsur – R. Madrid C – SW. DLC
Tamas Kadar – Newcastle – DLC
Kyriakos Papadopoulos – Olympiakos – DC
Daniel Opare – Castilla – D/WBR
Mats Hummels – Bayern – DC, DM
Daniel Schwaab – Freiburg – DRC, WBR
Jerome Boateng – HSV – D/WBRL
Konstantin Rausch – Hannover – D/WB/ML
Benedikt Howedes – Schalke – DC
Matthieu Saunier – Bordeaux – DRC
Aurelien Teaudors – Sochaux – DC
Armand Traore – Arsenal – D/WB/ML
Jeremy Helan – Rennais – D/WBL
Dennis Appiah – AS Monaco – DC
Darnel Situ – Lens – DC
Thimothee Kolodziecziak – Lens – D/WBL
Jordan Spence – West Ham – DRC
Joe Mattock – Leicester – D/WBL
Mark Beevers – Sheff Wed – DC
Marek Suchy – Slavia Prague – DC, DM
Nicolas N’Koulou – AS Monaco – DRC
Sidnei – Benfica – DC
Rafhael – Figueirense – DC
Gerson – Gremio – DC
Fabio – Man Utd – D/WB/AML
Rafael Forster – Internacional – DLC
Guilherme – Almeria – D/WBL
Mateo Musacchio – Castilla – DRC
Emir Faccioli – Lanus DC
Fabian Monzon – Boca – D/WBL
Cristian Ansaldi – Rubin – D/WBRL, MR
Frederico Fazio – Sevilla – SW, DC, DM
Maximiliano Oliva – River – DLC
Diego Polenta - Genoa - DC
Gareth Bale - Tottenham - D/WB/ML
Orta Sahalar

-10
Martin Galvan – Cruz Azul – AMC
Carlos Vela – Arsenal – AMLC, FC
Gio Dos Santos – Tottenham – AMRLC, FC
Mario Balotelli – Inter – AMRL, S
Toni Kroos – Bayern – AMC
Henri Saviet – Bordeaux – AMRL, FC
Anderson – Man Utd – AMC
Miralem Pjanic – Lyon – AMRC
-9
Brek Shea – FC Dallas – DL, AMLC
Gokhan Tore – Leverkusen – AM/FC
Albin Ekdal – Juventus – AMC
Fran Merida – Arsenal – AMLC
Ruben Ramos – Atletico B - AM/FC
Iago – Juventus – AMLC
Thiago – Barca B – MC
Daniel Pacheco – Liverpool - AM/FC
Daniel Parejo – Castilla – AMC
Aaron – Valencia Mestalla – AMRC, FC
David Moreno – Almeria B – AMLC
Gerardo Bruna – Liverpool – AML
Yoon Bit-Garam – Boo-Kyong High School – DM, AMC
John Fleck – Rangers – AMLC, FC
Al Razvan Ochirosii – Steaua – AML
Gabriel Torje – Dinamo Buc – AMR
Alan Dzagoev – CSKA Moscow – AMC
Daniel Candeias – Porto – AMR
Adrien – Sporting – MC
Helder Barbosa – Porto – AML
Reimond Manco – PSV – AMRLC, FC
Rabiu Ibrahim – Sporting CP – AMC
Hobbit Bermudez – Atlante – AML, S
Omar Esparza – Chizas – DL, DM, ML
Sergio Avila – Chivas – AMLC
Edgar Castillo – Santos Laguna – D/WBL, AML
Victor Manon – Pachuca – AMR, S
Edgar Andrade – Cruz Azul – MRC
Cesar Villaluz – Cruz Azul – AMRC
Antoine N’Gossan – ASEC – AMLC
Marco Ezio Fossati – Inter – MC
Fausto Rossi – Juventus - AML
Fernando Forestieri – Genoa – AM/FC
Davide Petrucci – Man Utd – AM/FC
Davide Santon –Inter – D/WB/AMR
Nacer Barazite – Arsenal – AMC
Rik Schouw – Ajax – MRC
Georginio Wijnaldum – Feyenoord – AMRLC
Rodney Sneijder – Ajax – MRLC
Sotiris Ninis – Panathinaikos – AMRC
Andre Ayew – Marseille – AMRL, FC
Lewis Holtby – Aachen – AMRLC, FC
Mesut Ozil – Werder – AMC
Anis Ben-Hatira – HSV – AMRLC
Konstantin Rausch – Hannover – D/WB/ML
Felix Kroos – Rostock – AM/FC
Marcel Risse – Leverkusen – AMRL
Savio – Brescia – AML
Mehmet Ekici – Bayern – DM, AMC
Deniz Naki – Leverkusen – AMC
Willi Evseev – Hannover – AMRLC, FC
Maxim Choupo-Moting – HSV – AM/FC
Levan Kenia – Schalke – AMC
Sofiane Feghouli – Grenoble – AMLC
Adel Taarabt – Tottenham – AMC
Gael Kakuta – Chelsea – AMLC
Younousse Sankhare – PSG – DM, MLC
Ryad Boudenbouz – Sochaux – AMRL
Alenandre Coeff – Lens – MC
Armand Traore – Arsenal – D/WB/ML
Clement Grenier – Lyon – AMRC
Yacine Brahimi – Rennais – AMC
Damien Le Tallec – Rennais – AM/FC
Henri Lansbury – Arsenal – AMRC
Lauri Della Valle – Liverpool – AM/FC
Jose Baxter – Everton – AMRC, FC
Danny Rose – Tottenham – AML
Jake Thompson – Southampton – AMR
Adam Lallana – Southampton – AMC
John Bostock – Tottenham – AMC
Scott Sinclair – Chelsea – AMRL, S
Jack Wilshere – Arsenal – AMLC
Antonio Valencia – Wigan – AMRC
Lubos Kalouda – CSKA Moscow – AMR
Celso Borges – Saprissa – AMC
Nicolas Millan – Colo Colo – AMRL, FC
Eyong Enoh – Ajax – AMC
Erick Flores – Flamengo – AMRC
Willian – Shakhtar – AMC
Paulo Henrique – Santos – AMC
Neymar – Santos – AM/FC
Fabio – Man Utd – D/WB/AML
Coutinho – Vasco – AMC
Oscar – Sao Paulo – AMC
Walter – Internacional – AM/FC
Felipe – Palmeiras – AMC
Filipe Monteiro – Udinese – AMRC, FC
Mauricio – None (Should be Villarreal iirc) - AML, S
Douglas Costa – Gremio – AMLC
Taison – Internacional – AM/FC
Tales – Internacional – AMC
Choco – Atletico Paranaense – AM/FC
Sergio Mota – Sao Paulo – AMLC
Alex Teixeira – Vasco – AMRLC, FC
Radja Nainggolan – Piacenza – DM, AMRLC
Eden Hazard – LOSC Lille – AM/FC
Sergey Krivets – BATE – AMRC
Alejandro Gomez – Arsenal de Sarandi – AMC
Maximiliano Moralez – FC Moscow – AMRLC
Diego Buonanotte – River – AMLC
Cristian Chavez – Boca – AMRC
Damian Escudero – Villarreal – AMLC
Lucas Trecarichi – Sevilla Atletico – AMLC
Patricio Rodriguez – Indepentiente – AMC
Sebastian Blanco – Lanus – AMRLC
Christian Maidana – Spartak Moscow – AMLC, FC
Cristian Ansaldi – Rubin – D/WBRL, MR
Pablo Piatti – Almeria – AMLC, FC
Lautaro Acosta – Seville – AMRC, FC
Mauro Diaz – River – AMC
Angel Di Maria – Benfica – AMLC
Franco Zuculini – Racing Club – DM, MRC
Gareth Bale - Tottenham - D/WB/ML
Aaron Ramsey - Arsenal - MC
Ön Liberolar(DMC)

-9
Sunny – Valencia – DM
Atienza Pichu – Atletico B – DC, DM
Ignacio Camacho – At. Madrid – DM
Cala – Sevilla Atletico – DC, DM
Yoon Bit-Garam – Boo-Kyong High School – DM, AMC
Havard Nordtveit – Arsenal – DC, DM
Lukman Haruna – Monaco – DM
Omar Esparza – Chizas – DL, DM, ML
Patricio Araujo – Chivas – SW, DC, DM
Andrea Poli – Sampdoria – DM
Silvano Raggio Garibaldi – Genoa – DM
Tawrick Jibril – Hearts of Oak – DM
Mats Hummels – Bayern – DC, DM
Sami Khedira – Stuttgart – DM
Lars Bender – 1860 Munich – DM
Mehmet Ekici – Bayern – DM, AMC
Younousse Sankhare – PSG – DM, MLC
Omar Benzerga – Lille – DM
Marek Suchy – Slavia Prague – DC, DM
Arturo Vidal – Leverkusen – DM
Rafael Carioca – Germio – DM
Bernado – Cruseiro – DM
Radja Nainggolan – Piacenza – DM, AMRLC
Ever Banega – Valencia – DM
Frederico Fazio – Sevilla – SW, DC, DM
Franco Zuculini – Racing Club – DM, MRC
Forvetler

-10
Bojan – Barca - FC
Carlos Vela – Arsenal – AMLC, FC
Gio Dos Santos – Tottenham – AMRLC, FC
Henri Saviet – Bordeaux – AMRL, FC
-9
Gonzalo Barreto – Danubio – FC
Ruben Ramos – Atletico B - AM/FC
Daniel Pacheco – Liverpool - AM/FC
Aaron – Valencia Mestalla – AMRC, FC
John Fleck – Rangers – AMLC, FC
Bogdan Stancu – Steaua – FC
Yannick Djalo – Sporting – FC
Robert Lewandowski – Lech – FC
Reimond Manco – PSV – AMRLC, FC
Fernando Forestieri – Genoa – AM/FC
Davide Petrucci – Man Utd – AM/FC
Andre Ayew – Marseille – AMRL, FC
Lewis Holtby – Aachen – AMRLC, FC
Felix Kroos – Rostock – AM/FC
Willi Evseev – Hannover – AMRLC, FC
Maxim Choupo-Moting – HSV – AM/FC
Damien Le Tallec – Rennais – AM/FC
Lauri Della Valle – Liverpool – AM/FC
Jose Baxter – Everton – AMRC, FC
Christian Benitez – Santos Laguna – FC
Tomas Necid – Slavia Prague – FC
Nicolas Millan – Colo Colo – AMRL, FC
Neymar – Santos – AM/FC
Filipe Monteiro – Udinese – AMRC, FC
Walter – Internacional – AM/FC
Taison – Internacional – AM/FC
Choco – Atletico Paranaense – AM/FC
Alex Teixeira – Vasco – AMRLC, FC
Eden Hazard – LOSC Lille – AM/FC
Gabriel Rodriguez – Boca – FC
Christian Maidana – Spartak Moscow – AMLC, FC
Ricardo Noir – Boca – FC
Pablo Piatti – Almeria – AMLC, FC
Jonathan Cristaldo – Velez – FC
Pivot Santraforlar

-10
Mario Balotelli – Inter – AMRL, S
-9
Jozy Altidore – Villarreal – S
Batuhan Karadeniz – Besiktas – S
Emilio Nsue – Mallorca B – S
Adrian – Deportivo – S
Kermit Erasmus – Feyenoord – S
Gary Glen – Hearts – S
Alexandr Prudnikov – Spartak Moscow – S
Fedor Smolov – Dinamo Moscow – S
Macauley Chrisantus – HSV – S
Hobbit Bermudez – Atlante – AML, S
Ever Guzman – Morelia – S
Antonio Salazar - Chivas – S
Ulises Davila – Chivas – S
Victor Manon – Pachuca – AMR, S
Alberto Paloschi – Parma – S
Krisztian Nemeth – Liverpool – S
Sadick Adams – Atletico B – S
Ransford Osei – Kessben – S
Manuel Fischer – Stuttgart – S
Richard Sukata-Pasu – Leverkusen – S
David N’Gog – Liverpool – S
Yannis Tafer – Lyon – S
Vincent Acapandie – Auxerre – S
Danny Welbeck – Man Utd – S
Scott Sinclair – Chelsea – AMRL, S
Nathan Delfouneso – Villa – S
Martin Fenin – Frankfurt – S
Vaclav Kadlec – Sparta Prague – S
Santiago Trellez – Valez – S
Marco Perez – Chico FC – S
Mauricio – None - AML, S
Tiago Lius – Santos – S
Nicolas Mazzola – Independiente – S
Frederico Laurito – Udinese – S
Gabriel Perez Tariffa – Argentinos – S

Fm 2008 Online Oynama Metodu

| 0 yorum |
|

Sevgili arkadaşlar fm 2008 oyununu online oynama hususnda sorun yaşayanlar için bu konuyu açıyoruz. Birkaç küçük adımla gerçekleşecek bu işlem sonucunda footbaall manager 2008 oyunu daha da heyecanlı olacaktır.
1- Öncelikle oyun kurulurken network den run as server seçeneğinin seçili olması gerekir.
2-Ardından host yeni oyun seçeneğinden editör kısmından ayarlarını yapar.
3- Sonrasında oyuna girecek olan kişiler online oynama işlemi yapan kişinin ip adresini girerek oyuna dahil olabilir.

FM 2009 Art Money[Para Hilesi]

| 0 yorum |
|

FM 2009 Art Money


Açıklama: Menajeri olduğunuz takımın parasını istediğiniz kadar arttırabileceğiniz bir programdır.

Paketin Boyutu: 1.3 MB'dir

Link:

http://rapidshare.com/files/176472090/artmoney.rar
Nasıl Kurulur?

Programı indirin ve kurduktan sonra FM 09'u açın
Oyunu açtıktan sonra masaüstüne gelen kısayoldan programı çalıştırın ve ''select process'' yazan yerden FM 2009'u seçin
Oyundaki para biriminizi pound sterling olarak ayarlamak zorundasınız.
Select process yazan yerden Fm 2009'iu seçtikten sonra search yazan yere basın ve takımınızın finans bölümündeki transfere ayrılan toplam para mıktarını tamamen aynı bir şekilde programın search bölümündeki value kısmına yazın.
Daha sonra ''ok'' butonuna bastıktan sonra programın sol tarafında çıkan bölmelerin hepsini yeşil ok ile sağ tarafa atın.
Sonra sağ bölmede çıkan bölmelerin hepsinin value kısmına örneğin; ''-500000000'' gibi bir rakam yazarsanız oyunda astronomik bir takım bütçesine sahip olmuş olursunuz.
Not: İndirdiğiniz dosyada spydetector programıda bulunmaktadır. Art Moneyin çalışması için gereklidir.

Her ne kadar hileye karşı olsamda, kullananlar için iyi oyunlar dilerim..

NOT: Alıntıdır. Lütfen çıkan problemlerle ilgili sorularınızı bana sormayın.

Fm 2008 genc ve kaliteli ucuz oyuncular

| 0 yorum |
|

breno Eduardo Eddie Johnson
Pablo Piatti
Anthony Scribe
Tom De Sutter
Maor Bozaglo
Leandro Augusto
Gustavo Cabral
Alejandro Gomez
Joe Mattock
Marcos Aguirre
Geoffrey Jourdren
Adam Johansson
Mika Aaritalo
Nejc Pecnik
Jonathan Bornstein
Kristofer Haestad
Danut Coman
Hamalainen
Ilhan Demirci
Rene Mihelic
Ronald Raldes
Adrian Hora
Maciej Iwanski
Derek Boateng
Erick Delgado
Waldo Ponce
Mirel Radoi
Mesut Ozil
Dario Veron
Francisco Guillermo Ochoa
Gonzalo Pineda

test drive unlimited %100 save bitirilmiş

| 0 yorum |
|

arkadaşlar en çok oynadığım oyunun bitirilmişi alın indirin buyrun

http://rapidshare.com/files/80465435...mited.zip.html

GTA'nın en gerçekçi modu

| 0 yorum |
|

ENBSeries

Link: http://boris-vorontsov.narod.ru/enbseries_gtasa_v0075c2.zip
Oyun Çalışmazsa Bunu İlave Edin: http://boris-vorontsov.narod.ru/d3dx9_26.zip

ENBTuner Programı: http://boris-vorontsov.narod.ru/enbtuner.zip [ENBSeries efekt değerlerini değiştirebilirsiniz.]

Kurulum: İndirdiğiniz klasör içindeki dosyaları GTA dizinine atmanız yeterlidir.

Bazı Resimler:
http://img145.imageshack.us/img145/9728/sam6sl9.jpg

Farkederseniz nerden geçerseniz geçin o yer arabanın üstüne yansıyor, yani arabanın üstünde hep aynı yansıma efekti yok artık.

Desteklenen modeller:

GeForce 6100, 6150, 6200, 6600, 6800, 7300, 7600, 7800, 7900, 7950, 8400, 8500, 8600, 8800, 9600, 9800;
Radeon 9500, 9550, 9600, 9700, 9800, 300, 600, 700, 800, 850, 1300, 1600, 1800, 1900, 1950, 2400, 2600, 2900, 3850, 3870.

Not: Oyundayken shift+f12 tuşlarına bastığınızda mod aktif olur.
Dip Not: Mod, PS2 emülatörlerinde de çalışmaktadır. Emülatördeki her türlü oyunda.

Need For Speed Underground 2'ye Peugeot 106 Ve Opel Corsa Ekleme Anlatımı

| 0 yorum |
|

Öncelikle: Need For Speed Underground 2 Yüklü olacak

Burdan 106 ve Corsa'yı içinde bulunduran dosyayı indirin:

http://www.nfs-planet.de/nfs8_tools.php?lang=eng


ZİP'li dosyanın içindeki ''EU'' yazılı klasörü masaüstünüze çıkartın.
''EU'' klasörünün içinde ''CARS'' ve ''Saves'' adlı iki klasör var şimdi ilk önce arabaları kopyalıyalım.
masaüstüne çıkartmış olduğunuz ''CARS'' klasörünün içinde ''Peugeot 106 ve ''CORSA'' adlı iki klasör var bu iki klasörü
C:\Program Files\EA GAMES\Need for Speed Underground 2\CARS\altına kopyalıyoruz.
arabalarımız kopyaladık şimdi ''SAVES'' klasörünü halledelim bunu için ise ''SAVES'' klasörünün içideki ''106 ve CORSA'' klasörlerini.

C:\Documents and Settings\Bilgisayarınızın Adı\Local Settings\Application Data\NFS Underground 2\ buraya kopyalıyalım.
şimdi oyunu açalım ve başlangıçta karşımıza çıkıcak ekranda hangi araba ile oynamak istiyosak onu seçelim.
şimdi yukarıdaki manüden kariyer modunu seçelim ve burda '' Resume Carier '' var onu seçip devam edelim hayırlı olsun artık 0Km Modifiyeye Açık bi 106 Veya Corsa'nız var...
Saygılar Sevgiler...

Crysis Warhead Türkçe Ses ve Dil Yaması

| 0 yorum |
|

Crysis Warhead Türkçe Ses ve Dil Yaması




Daha önce sitemizde olan ama taşıma sırasında silinen Warhead Türkçe ses ve dil dosyasını tekrar paylaşıyorum


http://rapidshare.com/files/14790923...r.hi.part1.rar
http://rapidshare.com/files/14791184...r.hi.part2.rar

crysis warhead %100 save

| 0 yorum |
|

:\Documents and Settings\Administrator\Belgelerim\My Games\Crysis_WARHEAD

işte link:

http://rapidshare.com/files/146601400/Crysis_Warhead_SaveGames.rar

MAP by stalker45 beta ver.1.0

| 0 yorum |
|







http://narod.ru/disk/17480483000/map_by_stalker45_beta_ver.1.0.rar.html

German Truck Simulator Hileleri.Dikkat!!!!!

| 1 yorum |
|

German Truck Simulatör Hileleri:
Konsolu Açmak İçin :
Belgelerim\German Truck Simulator Klasörü Altında Bulunan "config.cfg" Dosyasını Not Defteri İle Açarak Aşağıdaki Satırları Göreceksiniz Orda "1" Yerine "0" Yazılı Olacak Onları Aşadaki Gibi "1" Yapın....

uset g_console "1"
uset g_developer "1"

Polisi-Ceza Kesilmesini Kapatmak :
Yine Config Dosyasında Olan
Uset g_police "1" Olan Değeri ''0'' Yapınız...

Bunları Yaptıktan Sonra Kaydedin Ve Oyuna Girin.... Oyuna Girdikten Sonra é Tuşuna Basın Ve Konsola İşinize Yarayacak Hileyi Yazın..........

cheat company - Belirli Bir Şirketin Ofislerini Listeler.......
cheat company [0-23] - Belirli Bir Ofise Gidersiniz..........
cheat driver - Şirkete Rastgele Bir Sürücü Ekler.........
edit - Harita / Dünya Editörünü Açar.........
exit - Ana Menüye Döner.............
quit - Oyundan Çıkar..........
sys_info - Bilgisayar Hakkında Bilgi Verir..........
cheat money - $500.000 Ekler.........
cheat company - Oyundaki Şirketleri Listeler.........
cheat rating - Oyundaki Şirketlerin Reytinglerini Listeler........
cheat rating [0-23] - Şirket Reytingi Yükselir. ...........

German Trcuk simulator 1.04 path

| 0 yorum |
|

Link:http://games.softpedia.com/progDownl...oad-57486.html

German Truck Simulator Scania Torpedo

| 0 yorum |
|



İndirme Linki:

İndir

German Truck Simulator Actros MP3 6x2

| 0 yorum |
|



İndirme Linkleri:

http://playtruck.2bb.ru/click.php?http://dl.1lkw-kirmes.de/GTS/kifkat/%5BGTS%5DActros%20mp3%206x2%20by%20kifkat.rar

Actros mp3 6x2 by kifkat
Base by: ???
tuning: by kifkat aka king Tiger(aus den 1lkw-kirmes Forum )
Installation:
du entpacken den Truck mit winrar
German Truck Simulator\mod
DIESER TRUCK IST NUR FÜR 1lkw-Kirmes Forum GEEIGNET!!!!!!!!!!!!!
sollten Fragen zum Truck sein den schreibt uns eine Mail oda meldet dich

German Truck Simulator WilliBetz (actros paketi) 3 tır bir arada

| 0 yorum |
|




İndirme Linkleri:

http://uploaded.to/file/uitqt9

Alternatif Link

http://www.file-upload.net/download-2209278/MB_Pack_Willi_Betz_for_GTS_1.02.rar.html

German Truck Simulator Volvo VNL670

| 0 yorum |
|




İndirme Linki:

http://depositfiles.com/ru/files/99dmtkz6w

 

Followers